Saturday, April 13, 2013

19. yy Sanat Akimlari *part 4*

                                        REALIZM

EDEBIYATTA REALIZM Realizm ya da Gerçekçilik, bir estetik ve edebi kavram olarak 19. yüzyıl ortalarında Fransa’da ortaya çıkmıştır. Nasıl ki romantizm klasizme bir başkaldırı niteliğinde ise gerçekçilik yani realizm, hem klasisizme hem de romantizme bir başkaldırıdır. Amaç, sanatı klasik ve romantik akımların yapaylığından kurtarmak, yenilikçi eserler üretmek ve konularını öncelikle yüksek sınıflar ve temalarla ilgili değil, toplumsal sınıflar ve temalar arasından seçmekti. Realizmin amacı, günlük yaşamın önyargısız, bilimsel bir tutumla incelenmesi ve edebi eserlerin bir bilim adamının klinik bulgularına benzer nesnel bir bakış açısıyla ortaya konmasıdır. Örneğin, realizmin iki güçlü temsilcisi Gustave Flaubert’in Madame Bovary adlı romanı ile Emile Zola’nın Nana adlı romanında cinsellik ve şiddet edebi bir mikroskop altında incelenerek olanca çıplaklığıyla ortaya konulmuştur. Realizm felsefesinin altında güçlü bir felsefi belirlenimcilik yatar. Fransız edebiyatında Flaubert ile Zola’nın yanı sıra Honore de Balzac, Stendhal, Rusya’da Lev Tolstoy, İvan Sergeyeviç Turgenyev, Dostoyevski, İngiltere’de Charles Dickens ve Anthony Trollope, Amerika’da Theodore Dreiser,Ernest Hemingway,John Steinbeck İrlanda'da James Joyce realizmin önemli temsilcileridir. Realizm, 20. yüzyıl romanının gelişimini de önemli ölçüde etkilemiştir.

File:Jean-François Millet - Gleaners - Google Art Project 2.jpgRESIMDE REALIZM  Fransiz düsünür Auguste Comte’un gelistirdigi, dayanagini gerçekten alan pozitivist felsefeden etkilenen realizm/gerçekçilik 1840’lardan 1880’lere kadar Bati dünyasindaki en güçlü sanat akimidir. Klasik ve romantik akimlardan farkli olarak realizm simdiki ani yüceltmis,gerçek dünyanin dikkatli bir gözlemle, dogru, nesnel ve tarafsiz betimlenmesini
amaçlamistir. Bu akimla edebi ve dinsel konularin yerini is ve isçilik temalari almistir. Realizmin önde gelen sanatçilari Gustave Courbet, Constantin Meunier, Wilhelm Leibl, Honore Daumier ve Jean François Millet’dir.Courbet’nin 1850 yilinda yaptigi Tas Kiricilari realizmin kurallarinin görüldügü ilk örnektir. Sanatçi, Ornans’da Cenaze, Günaydin Bay Courbet gibi tablolarinda da ayni tarzini devam ettirerek bir nevi realist manifestoyu ilan etmistir. Barbizon ekolünün ressamlarindan biri olan Millet de manzaradan figüre geçmis ve resimlerinde köy yasamindan sahneleri, tarlalarda çalisan kadin ve erkekleri tüm gerçekçilikleri ile betimlemeye çalismistir. Sanatçinin bu tarz resimlerine Basak Toplayan Kadinlar *yukarida 1857*, Ekiciler, Ekmek Yapan Kadin örnek olarak verilebilir.
**Bonjour, Monsieur Courbet, 1854. Realist painting by Gustave Courbet.
 Barbizon Okulu: Bu grubun
sanatçilari konularini yakinlarindaki Fontainebleau Ormani ve çevresinden almis ve dogada açik havada
çalislma gelenegini baslatmislardir. Böylece taslak ile bitmis tablo ayirimini kaldirmak, gözlemlere bagli kalmak, atmosfer ve isik etkilerine önem vermek suretiyle boyayi daha özgürce kullandiklari eserler gerçeklestirmislerdir. Dogaya hayran ve tutkun bu gözlemci sanatçilar realizme ve sonrasinda empresyonizme
yönelmislerdir
 Gustave Courbet, Stone-Breakers, 1849
 File:Gustave Courbet 018.jpg

No comments:

Post a Comment