Fransız ressam Claude Monet (1840 -
1926) Empresyonizm akımının öncülerinden ve en önemli temsilcilerinden
biri. Eşi ve oğlunu küçük bir tepeciğin üzerinde resmettiği 1875 tarihli
bu yapıt Empresyonizme özgü "şöyle bir göz gezdiriverme" kavramına
somut bir örnek teşkil ediyor. Yapıt, güneşli, güzel bir gündeki bir
gezintinin bir anlık enstantanesi duygusunu aktarmakta son derece
başarılı.
Titreşen renklerin yumuşak
lekelerinden oluşan fırça darbeleri bu kendiliğindenlik duygusunun
oluşmasında çok belirleyici. Güneş ve rüzgarın betimlenişi de sahnedeki
devinime katkı sağlıyor. Küçük bulutların nerede bitip Madam Monet'nin
rüzgarda uçuşan eşarbının nerede başladığını söylemek epeyce zor.
Elbisesinin sarmalanmış kıvrımları, tuval boyunca estiği
farkedilebilecek rüzgarı fiziksel olarak cisimleştiriyor. Sağdan gelen
güneş ışığı soldan esen rüzgarla güçlü bir karşıtlık oluşturuyor. Rüzgar
ve güneş, tuvalin ortasındaki, yana yatmış otlarla başlayan, elbisenin
arkasındaki beyaz parlak alanlarla bükümlenip şemsiyenin tepesine uzanan
girdaplı görünümü oluşturmak üzere yekvücut olmuş.
Resim yukarıya doğru güçlü bir
perspektife sahip. Aşağıdan bakış figürlerin göğün önüsıra bir silüet
oluşturmalarına imkan sağlıyor ve bu da güneş ve ışığın dinamik etkisini
artırıyor. Monet oğlunu badece belden yukarı resmederek ortama bir
derinlik duygusu kazandırıyor. Eğer bu figürün üzerini örtecek
olursanız, resim bütün derinliğini kaybeder.
Monet, figürlerini göğün
önüsıra yerleştirdikten sonra onları renk ve çizgi ile sıkı sıkıya
sabitlemiştir. Şemsiyenin yeşil alt tarafı bayırın yeşiliyle güçlü bir
bağ oluşturur. Şemsiye sapının belirgin hattı gözü yukarıya, şemsiyenin
yeşiline yönlendirir ve sonra, tıpkı bir paratoner gibi, bakan kişinin
gözlerini geriye, otlarla kaplı bayırın yeşilliğine yöneltir.
Monet dönenen rüzgar,
bulutlar ve ışık ile bayır arasında neşeli bir kontrast yakalamayı
başarmıştır ve Madam Monet bu ikisini birleştirmektedir.
kaynak:http://solakkedi.com/resim%20okumalari/064.html
No comments:
Post a Comment