Tuesday, May 7, 2013

20.yy Sanat Akimlari *Part 2*



                                                               Soyut Sanat Akimlari
                                                                       Kubizm ve Picasso



                                                            




  20. yüzyil baslarinda Fransa’da, doganin aynen resmedilmesine ve özellikle empresyonizme karsi duran bazi sanatçilar geometrik soyut sanat akimi olarak tanimlanabilecek kübizmin dogmasina yol açmislardir. Basta resim olmak üzere heykel, mimari, grafik, felsefe ve edebiyatta da etkili olan bu akim, diger Avrupa ülkeleriyle beraber Rusya’ya da yayilmistir. 1907-1914 yillari arasinda gelisen kübizmin temelini, Ressam Paul Cézanne’nin esyayi parçalayarak görme düsüncesi olusturmustur. Cézanne’nin 1907 yilinda Paris’te açilan bir sergisi için gazetede
yayimlanan ‘doganin koni, küre ve silindir gibi geometrik biçimlerden kaynaklandigi ve bu gözle çözümlenmesi gerektigi’ görüsü, kübizmi yaratan sanatçilarin hareket noktasi olmustur. Özellikle resim sanatinda kendini hissettiren kübizmde, izlenimci ilkelere aykiri bir çevreye bakis söz konusudur. Geleneksel perspektif  anlayisi yikilarak modern bir sanat anlayisi yaratilmis, gerçek nesnenin kendisinde aranirken geometrik biçimlerde parçalara bölünerek, farkli bakis açilariyla (cepheden, yandan, arkadan, üstten, alttan kesitleri alinarak, arkaya öne katlanarak) üçüncü boyutunun verilmesi saglanmistir.
  

Signatur Pablo Picasso
Bu akimin en önemli temsilcisi Ispanyol Ressam Pablo Picasso’dur (1881 – 1973).Yetişkinlik yıllarının büyük bir bölümünü Fransa'da geçiren Picasso 20. yüzyılın en etkili sanatçılarından biriydi. Kübizm akımının kurucularından biri olan Picasso aynı zamanda kolajı da bulanlardan biriydi ve çok sayıda tarzın gelişiminde etkisi oldu. En bilinen eserleri arasında Avignon'lu Kadınlar (1907) ve İspanya iç savaşı sırasında Almanların Guernica'ya düzenledikleri hava saldırısını resmeden Guernica (1937) yer alır.
Picasso, Henri Matisse ve Marcel Duchamp 20. yüzyılın ilk on yıllarında plastik sanatlardaki devrimci gelişimlerde en çok rol oynayan üç sanatçı olarak kabul edilir. Picasso çocukluğunda ve ilk gençlik yıllarında gerçekçi tarzda yaptığı resimlerle resim sanatına olağanüstü bir yeteneği olduğunu göstermiştir. 20. yüzyılın ilk onyılında tarzını değiştirerek farklı teoriler, teknikler ve fikirler üzerine deneysel çalışmalar yaptı. Devrimci nitelikteki yapıtları ona dünya çapında bir ün kazandırdı.
  Sanatçinin önce Ispanya’da daha sonra Paris’te sürdürdügü çalismalari üç döneme ayrilarak incelenmistir. Mavi Dönem olarak adlandirilan hüznün ve mavi rengin hakim oldugu 1901-1904 arasindaki birinci döneminde; daha çok göçebeler, körler, sakatlar, sokak kadinlari, serseriler, dilenciler gibi büyük kentlerde zor yasam kosullarinda calisan siradan insanlari resmetmistir. Pembe, gri ve açik kahverengi renkleri agirlikli olarak kullandigi 1904-1906 yillari arasindaki -anneler ve çocuklar, palyaçolar, akrobatlar, ip cambazlari gibi sirk insanlarini konu edindigi- ikinci dönemi Pembe Dönem olarak tanimlanmistir. Zenci dönem olarak adlandirilan 1907-1914 yillari arasindaki üçüncü döneminde ilkel sanattan ve Afrika heykellerinden esinlenerek yaptigi heykelimsi figürlü eserlerle kübizmin öncü eserlerini gerçeklestirmistir.
  GUERNICA -1937- tuval üzerine yağlıboya, 182 x 216 cm, Museo Nacional Centre de Arte Reina Sofia, Madrid, İspanya.


İspanya iç savaşı sırasında darbeci general Franco'nun Cumhuriyetçiler'e karşı savaşırken, aklına çok "yurtseverce" bir fikir geldi: Cumhuriyetçilerin elinde bulunan Guernica kasabasını ve halkını Alman uçaklarına bombalattı. 26 Nisan 1937 günü 28 Nazi Alman bombardıman uçağının bombalar yağdırdığı Guernica saldırısı sırasında 250 ila 1600 kadar insan öldü ve çok sayıda insan yaralandı.
İspanyol yöneticiler İspanyol ressam Pablo Picasso'dan, 1937 yılında Paris'te düzenlenen Dünya Fuarı'nda sergilenmek üzere büyük bir duvar resmi yapmasını istediler. Guernica saldırısı Picasso için esin kaynağı oldu.
Bu resim savaşın trajedilerini ve insanlar üzerinde yarattığı acıları anlatıyor. Zaman içerisinde, tek bir hadiseyi anlatmanın ötesine geçen bu resim, savaş trajedilerinin kalıcı bir hatırlatıcısı ve savaş karşıtlmığının ve barışın bir sembolü haline geldi.




Avignon`lu Kizlar -1907-Modern Sanatlar Muzesi -New York 


Avignonlu Kızlar, Picasso'nun yağlıboya tablosudur. Kübizmin ve modern sanatın doğuşunu simgelemektedir. İnsan yüzünün temsili kurallarının bozulması uç noktalardadır.
Picasso, 1906'nın sonlarına doğru çalışmalarına başladığı bu resim için 809 tane taslak çizim yapmıştır. Ayrıca yine 1906 yılında İki Çıplak Kadın adlı tablosuyla ayna karşısında Venüs temasını kurgular, bu çalışması Avignonlu Kızlar'ın bir ön çalışması olarak kabul edilmektedir. İlk etapta "Avignon Genelevi" adını verdiği bu tabloda öğrenci ve bir de denizci olmak üzere iki erkek resmedilmiştir. Resimde kullanılan yüzlerde simetri reddedilmektedir. Picasso, primitif ve arkaik sanata yeni bir gözle bakıp bu izlenimleriyle eserlerini zenginleştirmiştir. Picasso, Avignonlu Kızlar'ın kulaklarını bir masktan esinlenerek yaptığını yıllar sonra belirtmiştir. Avignonlu Kızlar resmi, içeriğiyle değil, figürlerinin, mekânın parçalanmış ve bozulmuş tarzıyla insanları şaşırtmış; Picasso’nun kübist anlayışı ilk kez bu resimle ortaya çıkmıştır. Ressam, bir resmin görüldüğü gibi değil, görülmek istendiği gibi çizilmesinden yana olduğunu bu tablo ile vurgulamak istemiştir. Georges Braque'in Çıplak (1907) adlı tablosu da bu akımı temsil etmektedir.


File:Les Demoiselles d'Avignon.jpg

No comments:

Post a Comment