İspanyol ressam Francisco Goya (1746
– 1828) Napolyon Savaşlarından ve İspanyol yönetimindeki
karışıklıklardan sonra insanlığa karşı tiksinti duyar hale geldi.
Şiddetli bir panik, terör ve korku duygusu içerisindeydi. Ayrıca
yakalandığı hastalıklardan dolayı iki kez ölümden kıl payı kurtulmuş
olan Goya hastalığının nüksetmesinden de çok korkuyordu. Yetmişli
yaşlarında olan Goya, böylesi bir ruh hali içerisindeyken, 1819'da
Madrid'in varoşlarında iki katlı bir eve taşındı.
Goya bu evde bulunduğu yıllarda karanlık ve rahatsız edici konular işleyen ve Kara Resimler
olarak adlandırılan 14 resim yaptı. Bu resimleri yağlıboyayla yemek ve
oturma odalarının duvarlarına yaptı. Herhangi bir sipariş üzerine
yapılmamış olan bu resimlerin isimleri de yoktu. Bu resimleri sonradan
sanat tarihçileri isimlendirdiler.
Sagda bu Kara Resimler'den
birini görüyorsunuz. "Köpek" ismi verilen bu resim, koyu sarı bir
arkaplan üzerinde, eğimli bir zeminin arkasında sadece başı görülen bir
köpeği resmediyor. Köpek nerededir? Eğimli zemin boyunca yukarı doğru
bakan bu köpek nereye veya neye bakmaktadır? Batmakta mıdır, yoksa
sezemediğimiz bir şeyden duyduğu korkuyla kendini sakınmaya mı
çalışmaktadır? Resim bu sorulara açıklık getirebileceğimiz hiçbir
işaret içermemektedir. Bu yüzden de resim çok farklı biçimlerde
yorumlanmıştır. Ama Goya'nın, bu resimle terkedilmişlik, yalnızlık,
korku ve umutsuzluğu çok çarpıcı ve etkileyici bir şekilde betimlediği
söylenebilir.
Günümüz İspanyol
ressamlarından Rafael Canogar'ın "görsel bir şiir" olarak nitelediği bu
resim, modern resmin öncü örneklerinden biri kabul ediliyor.
kaynak:http://solakkedi.com/resim%20okumalari/029.html
kaynak:http://solakkedi.com/resim%20okumalari/029.html
No comments:
Post a Comment