İbrahim Çallı ve Namık İsmail'de Kadın Teması
Tanzimat ve devamındaki meşrutiyetle Batılılaşma
yaşanırken, Türk resim sanatının tarihsel süreci içinde kadın portreleri
çıplaklarıyla, kadın temasında yepyeni bir hava yaratan, onu geliştiren
ve güçlendiren, İbrahim Çallı önderliğindeki 1914 kuşağı olmuştur. Bu
kuşağın içinde Çallı'yı izleyen Namık İsmail, Türk resim sanatındaki
kadın temasını bir basamak daha yükseltmiştir.
İbrahim Çallı ve Namık İsmail, Türk resmi içinde
"Türk İzlenimcileri" olarak değerlendirilirler. Aslında bireysel
yaklaşımları ve üsluplarıyla resim sanatına farklı bir görüş getirme
çabası içinde bir arayışı temsil etmektedirler. Osmanlı kadınının resme
olan ilgisi işte bu bireysel yaklaşımlara ve sanatsal gereksinimlere
dayanmakla beraber, toplumsal uyanış zincirinin bir halkasından
ibarettir . Kadınların değişen toplumsal şartlar içinde kendi
kimliklerini keşfetmeleri ve bu kimliği meşrulaştırma çabaları hayatın
her alanını etkilemiştir. Bunun sonucunda resim sanatı ve kadın kimliği
Batılılaşma etkisi altında devrimcilik ve muhafazakarlık arasındaki
salınımlardan etkilenmiştir.
Bir yanıyla özgürleşen bir yanıyla hala erkeğin
hizmetinde kalan kadının çelişkileri resim alanına da yansımıştır .
Çelişkiler içindeki Türk kadını yine aynı çelişkiler içindeki
ressamların tuvallerine kaçınılması imkansız bir şekilde yansımıştır.
Yüzyıllarca, kapalı kapıların ve kıyafetlerin ardından süratli bir
biçimde kurtulmaya çalışan kadınlarla, yüzyılların minyatür sanatından
sıyrılarak Batı'nın yağlıboya resim tekniğini kavramaya çalışan Türk
ressamları aynı yazgıyı paylaşmaktadır .
Namık İsmail, çok hızlı bir çalışma temposuna
sahip olduğunu ve resmi kısa sürede bitirdikten sonra bütün enerjisini
tükettiğini belirtir . Namık İsmail' in bu ifadeleri O'nun da Çallı
gibi atak fırça vuruşlarını benimsediğini, kullandığı renk ve ışık
değerleriyle hareketi yakaladığını göstermektedir.
Resim sanatının en gözde konularından olan nü'ler, özel yorumlar, üstün
teknik beceriler, ayrıntılı bir görüş ve estetik duyarlılık isteyen
kimlikleriyle olduğu kadar Osmanlı'dan Cumhuriyet'e, kadının
konumunu göstermeleriyle de, gerek Çallı gerek Namık İsmail, kadın
teması ve özellikle de "nü"leriyle Türk Plastik Sanatlar Tarihi'nde
ayrıcalıklı bir yere sahiptirler. Her iki sanatçımızda tanımlı bir mekan
yerine nötr bir arka plan kullanıp tüm dikkati figürün anatomik
hareketi üzerine toplarken, kadının sosal- psikolojik durumunu
tuvallerine yansıtmaktadırlar.
IBRAHIM CALLI NAMIK ISMAIL
Nü'lerinde cüretkar pozlarının yanında, kadının
içe kapanıklığını, utangaçlığını, çelişkilerini, modellerin yüzlerini
bir şekilde (saçlarıyla, kollarıyla ya da başını arkaya atarak)
gizleyerek ya da nötr biçimde göstererek yansıtırlardı. Çoğu kez
modellerin yüzlerini okumak olanaksız olmaktadır .
IBRAHIM CALLI NAMIK ISMAIL
Kadının yaşamsal çekiciliğini sanatsal verilerle
bezeyen İbrahim Çallı ve Namık İsmail, nü'lerinde hareketi, ışığı, kadın
bedeninin uyumlu çizgilerini, kadının oransal değerlerini, yoğun boya
hamurunu, geniş renk lekelerini ve serbest fırça vuruşlarını soyutlayıcı
bir tavırla yansıtmaktaydılar. Nü'ler daha çok uzanıp yatmış bir
şekilde gösterilirken, soyunurken ya da giyinirken, sandalyede ya da
kanepede otururken de gösterilmiştir.
IBRAHIM CALLI NAMIK ISMAIL
İbrahim Çallı' nın ve Namık İsmail' in kadın
portrelerinde Osmanlı toplumunun değişen mekanı içinde çağdaşlaşan
kadınını ve değişen değerlerini görmek mümkündür. Her iki sanatçı da,
kadının yaşamından kesit aktarmada birer üstaddılar. Çallı "Kadın
Portresi" (yukarida solda) adlı çalışmasında, omuzlarını açıkta bırakan giysiyi
bedeninin güzelliğini sergilerken şapka ile çerçevelenmiş güzel yüzünde
yalnızlığın hüznünü yansıtan "Mavili Kadın"ı elinde ağızlıklı
sigarasıyla göstererek çağdaş yaşamın, kadının çağdaş konumunun izlerini
yansıtmaktadırlar. Namık İsmail' in ise çağdaş kıyafetli "Sedirde
Uzanan Kadın" (yukarida sagda) adlı çalışmasını Beral Madra, "Bir sedirde
uzanmış, başı türbanlı, hülyalı ama dirençli bir kadın resmi, toplumun
kadına bakış açısının değiştiğinin habercisidir. Bağımsızlaşma söz
konusudur ama yine de erkeğin izin verdiği kadar..." ifadeleriyle
yorumlamaktadır.
Kaynak: http://www.sanalmuze.org/arastirarakogrenmek/calliveismail.htm
No comments:
Post a Comment