Saturday, April 6, 2013



İbrahim Çallı ve Namık İsmail'de Kadın Teması

 Tanzimat ve devamındaki meşrutiyetle Batılılaşma yaşanırken, Türk resim sanatının tarihsel süreci içinde kadın portreleri çıplaklarıyla, kadın temasında yepyeni bir hava yaratan, onu geliştiren ve güçlendiren, İbrahim Çallı önderliğindeki 1914 kuşağı olmuştur. Bu kuşağın içinde Çallı'yı izleyen Namık İsmail, Türk resim sanatındaki kadın temasını bir basamak daha yükseltmiştir.

 İbrahim Çallı ve Namık İsmail, Türk resmi içinde "Türk İzlenimcileri" olarak değerlendirilirler. Aslında bireysel yaklaşımları ve üsluplarıyla resim sanatına farklı bir görüş getirme çabası içinde bir arayışı temsil etmektedirler. Osmanlı kadınının resme olan ilgisi işte bu bireysel yaklaşımlara ve sanatsal gereksinimlere dayanmakla beraber, toplumsal uyanış zincirinin bir halkasından ibarettir . Kadınların değişen toplumsal şartlar içinde kendi kimliklerini keşfetmeleri ve bu kimliği meşrulaştırma çabaları hayatın her alanını etkilemiştir. Bunun sonucunda resim sanatı ve kadın kimliği Batılılaşma etkisi altında devrimcilik ve muhafazakarlık arasındaki salınımlardan etkilenmiştir.


 Bir yanıyla özgürleşen bir yanıyla hala erkeğin hizmetinde kalan kadının çelişkileri resim alanına da yansımıştır . Çelişkiler içindeki Türk kadını yine aynı çelişkiler içindeki ressamların tuvallerine kaçınılması imkansız bir şekilde yansımıştır. Yüzyıllarca, kapalı kapıların ve kıyafetlerin ardından süratli bir biçimde kurtulmaya çalışan kadınlarla, yüzyılların minyatür sanatından sıyrılarak Batı'nın yağlıboya resim tekniğini kavramaya çalışan Türk ressamları aynı yazgıyı paylaşmaktadır .

 Namık İsmail, çok hızlı bir çalışma temposuna sahip olduğunu ve resmi kısa sürede bitirdikten sonra bütün enerjisini tükettiğini belirtir . Namık İsmail' in bu ifadeleri O'nun da Çallı gibi atak fırça vuruşlarını benimsediğini, kullandığı renk ve ışık değerleriyle hareketi yakaladığını göstermektedir.

Resim sanatının en gözde konularından olan nü'ler, özel yorumlar, üstün teknik beceriler, ayrıntılı bir görüş ve estetik duyarlılık isteyen kimlikleriyle olduğu kadar Osmanlı'dan Cumhuriyet'e, kadının konumunu göstermeleriyle de, gerek Çallı gerek Namık İsmail, kadın teması ve özellikle de "nü"leriyle Türk Plastik Sanatlar Tarihi'nde ayrıcalıklı bir yere sahiptirler. Her iki sanatçımızda tanımlı bir mekan yerine nötr bir arka plan kullanıp tüm dikkati figürün anatomik hareketi üzerine toplarken, kadının sosal- psikolojik durumunu tuv
allerine yansıtmaktadırlar.

 Yatan Çıplak - Duralit/Yağlıboya, 35 x 44 cm.              Çıplak - 50 x 60 cm.

IBRAHIM CALLI                                                           NAMIK ISMAIL

 Nü'lerinde cüretkar pozlarının yanında, kadının içe kapanıklığını, utangaçlığını, çelişkilerini, modellerin yüzlerini bir şekilde (saçlarıyla, kollarıyla ya da başını arkaya atarak) gizleyerek ya da nötr biçimde göstererek yansıtırlardı. Çoğu kez modellerin yüzlerini okumak olanaksız olmaktadır .

 Yatan Çıplak - Tuval/Yağlıboya, 100 x 146 cm.               Kanepede Oturan Çıplak

 IBRAHIM CALLI                                         NAMIK ISMAIL

 Kadının yaşamsal çekiciliğini sanatsal verilerle bezeyen İbrahim Çallı ve Namık İsmail, nü'lerinde hareketi, ışığı, kadın bedeninin uyumlu çizgilerini, kadının oransal değerlerini, yoğun boya hamurunu, geniş renk lekelerini ve serbest fırça vuruşlarını soyutlayıcı bir tavırla yansıtmaktaydılar. Nü'ler daha çok uzanıp yatmış bir şekilde gösterilirken, soyunurken ya da giyinirken, sandalyede ya da kanepede otururken de gösterilmiştir.

 Kadın Portresi - Tuval/Yağlıboya, 56,5 x 97 cm.             Sedirde Uzanan Kadın - 1917, 180 x 131 cm.

 IBRAHIM CALLI                                                            NAMIK ISMAIL

 İbrahim Çallı' nın ve Namık İsmail' in kadın portrelerinde Osmanlı toplumunun değişen mekanı içinde çağdaşlaşan kadınını ve değişen değerlerini görmek mümkündür. Her iki sanatçı da, kadının yaşamından kesit aktarmada birer üstaddılar. Çallı "Kadın Portresi" (yukarida solda) adlı çalışmasında, omuzlarını açıkta bırakan giysiyi bedeninin güzelliğini sergilerken şapka ile çerçevelenmiş güzel yüzünde yalnızlığın hüznünü yansıtan "Mavili Kadın"ı elinde ağızlıklı sigarasıyla göstererek çağdaş yaşamın, kadının çağdaş konumunun izlerini yansıtmaktadırlar. Namık İsmail' in ise çağdaş kıyafetli "Sedirde Uzanan Kadın" (yukarida sagda) adlı çalışmasını Beral Madra, "Bir sedirde uzanmış, başı türbanlı, hülyalı ama dirençli bir kadın resmi, toplumun kadına bakış açısının değiştiğinin habercisidir. Bağımsızlaşma söz konusudur ama yine de erkeğin izin verdiği kadar..."  ifadeleriyle yorumlamaktadır. 

  

 

 

Kaynak: http://www.sanalmuze.org/arastirarakogrenmek/calliveismail.htm

No comments:

Post a Comment